Mutlaka Görmeniz Gereken Zeugma Mozaik Müzesi
Ülkemizin taşı toprağı, yüzyıllara tanıklık etmiş ören yerleri ve eserlerle dolu. Başkent Ankara'dan Konstantinopolis İstanbul'a, medeniyetlerin beşiği Çorum'dan Türkiye'nin çatısı Erzurum'a kadar her ilde sayısız zenginlik, yerli yabancı herkesi büyülemeye yetiyor. Ancak öyle bir yer var ki doğal güzelliğine pek çok farklı eser de eklenmekte: Gaziantep. Gerek güler yüzlü insanı gerekse sıcacık iklimiyle Gaziantep'te görülmeye değer pek çok müze ve eser mevcut. Biz bugün sadece bir tanesini sizin için detaylandırıyoruz. Zeugma Mozaik Müzesi, ilin en değerli mekanları arasında üst sıralarda. Yazının devamını okuyarak bu harika Zeugma Mozaik Müzesi hakkında bilgiye kısa yoldan ulaşmanız mümkün. O halde, Zeugma Mozaik Müzesi nerede sorusundan başlayarak mekan ile ilgili başlıkları sıralamaya başlayalım.
Zeugma Mozaik Müzesi Nerede?
Zeugma Mozaik Müzesi, ülkemizin sevilen illerinden biri olan Gaziantep'te yer alıyor. Tam adres verecek olursak: Mithatpaşa Mahallesi Hacı Sani Konukoğlu Bulvarı, Şehitkamil, Gaziantep olarak kaydedebiliriz. Peki, Zeugma Mozaik Müzesi'ne nasıl gidilir? Gaziantep'te bulunan bu büyüleyici müzeye pek çok farklı vasıta ile gitmek mümkün. Öncelikle yürümek isteyenler, şehir merkezinden yarım saatlik bir mesafeyi göze almalı. Yok, ben yürümem, diyenler içinse alternatifler mevcut. Yine Gaziantep merkezden binebileceğiniz minibüs ve otobüslerle müzeye yaklaşık on dakika içinde ulaşabilirsiniz. Elbette, özel araçla bu süre iki üç dakika daha kısalacaktır. Müzenin açık olduğu gün ve saatlerse şöyle: Zeugma Mozaik Müzesi pazartesi günleri hariç her gün yaz aylarında 09:00-19:00 ve kış aylarında ise 09:00-17:00 arası ziyaret edilebilir.
Zeugma Mozaik Müzesi Eserleri
, Zeugma Mozaik Müzesi çingene kızı
Müzenin konumu ve ziyaret saatleri hakkındaki kısa bilgilerin ardından sıra geldi içindeki eserlere. Zeugma Mozaik Müzesi eserleri arasında antik çağın en iyi korunmuş yapıtları yer almakta. Bu eserlerin iyi korunmasının sebebi ise aslında bir istila. Milattan sonra 3. yüzyılda meydana gelen Sasani akını sırasında Gaziantep'teki Zeugma antik kenti boşaltılmış. Dolayısıyla buradaki eserler de dokunulmazlığını ilan etmiş. Hal böyle olunca müzedeki heykeller, mozaikler ve diğer kalıntılar mucizevi şekilde korunmuş. Buradaki en çok dikkat çeken yapıtlara gelirsek şöyle bir liste çıkarmak mümkün:
Ares Heykeli
Ares, namıdiğer Mars, dönemin savaş tanrısı. 150 cm uzunluğundaki bu bronz heykel, Roma döneminde yapılmış. Bu savaş tanrısı Mars, 1800 yılı aşkın süre boyunca toprağın altında kalmış. Gün yüzüne çıkarıldığında fark edilen yanık izleri, heykelin, şehirde o dönemlerde çıkan bir yangının izlerini taşıdığını apaçık gösteriyor. Yanık izlerine rağmen Ares, son derece heybetli görünüyor.
Triton Mozaiği
Triton mozaiği ise denizlerin kraliçesi Amphyrite'nin, Yunan deniz tanrısı Poseidon'dan olma bebeğinin resmedildiği bir eser. Buradaki hikaye oldukça ilginç. Bir gün denizler kraliçesi Amphyrite, Naksos adası civarında kız kardeşiyle dans ediyor. O sırada kraliçeyi gören heybetli deniz tanrısı Poseidon, onu kaçırıyor. Rivayete göre Poseidon, Amphyrite'ye uzun zamandır aşık; ancak kraliçenin, namusuna düşkün olması sebebiyle bir türlü ona kavuşamıyor. Sonunda kaçırmaya cesaret edip kraliçesini elde eden Poseidon, Amphyrite ile evleniyor ve ikilinin bir de çocukları oluyor. Çocuğun adı Triton. Bu mozaik de Triton'a adanmış bir eser olarak yüzyıllardır varlığını koruyor.
Çingene Mozaiği
Geldik, en ünlü esere: Çingene kızı mozaiği. Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi'nin en bilindik yapıtlarından biri olan bu mozaik, 1992'de gün yüzüne çıkarıldı. Ona "çingene kız" denmesinin sebebi ise çıkarıldığı zaman kimliğinin kime ait olduğunun bilinmemesi. Ancak günümüzde onun, yer tanrıçası Gaia olduğunu iddia eden uzmanlar bulunuyor. Gaia'nın ise şöyle bir önemi var: Gaia, tanrı soylarının çıktığı ilk elementin simgesi. Dönemin Yunan didaktik şairlerinden Hesiodos'un anlattıklarından yola çıkarak Gaia'nın Yunan tanrılarından biri olan Khaos'tan hemen sonra doğduğu bilgisine ulaşmak mümkün. Gaia, hiçbir erkeğe ihtiyaç duymadan üç bebek dünyaya getiriyor. Bu da onun farkını ortaya koymak ve bu eseri müzede sergilemek için yeter de artar bile.
